Yeni mezun psikolojisi oldukça karmaşık bir kavramdır. Bu psikolojide hem gelecek kaygısı hâkimdir hem de umutla doludur. Özellikle ülkemizdeki şartlar düşünüldüğünde çoğunlukla gelecek kaygısı hâkimiyeti söz konusudur. Ancak liseden sonra mezun kalma, genelde çok daha yüksek hedeflere ulaşmak adına yapılan bir tercih olarak görülmektedir. Bu durumu gerçekleştiren kişi sayısı azımsanmayacak kadar fazladır.
Liseyi bitiren kişiler, eğer üniversite sınavında istediği başarıyı yakalayamadıysa, işte o zaman liseden sonra bir yükseköğrenim almak yerine, yeniden bir sınav hazırlık sürecine girmeyi tercih ederler. Bu kapsamda hiçbir şey bilmeden mezun olmak zorunda kalan gençler için dershanelerin yeni mezun programından yararlanmaları çok daha iyi bir seçenek olabilir. Bilinçli tercih yapan ve hedefi belirli olan kişiler, istemediği bir üniversite programına girmektense, 1 yıl daha dershaneye gidip daha iyi hazırlanmayı tercih eder.
Dershanelerde 12. Sınıfta öğrenim gören öğrencilerle birlikte liseyi bitiren öğrenciler için de mezun programı vardır. Bu grupta yer alan öğrenciler, genelde hafta içi dershaneye gelirken 12. Sınıf öğrencileri hafta sonu ve tatillerde dershanede daha fazla vakit geçirirler. Her iki gruba uygulanan programda yer alan dersler ve müfredat da değişiklik gösterebilir. Bu durum tamamen öğrencilerin hazır bulunuşluluğu ile ilgili olarak düzenlenmektedir.
Mezun olan öğrencilerin derslere olan konsantrasyonu çok daha yüksek olmakla birlikte motivasyonları da fazladır. Ancak 12. Sınıf öğrencileri en kötü bir yıl daha hazırlanmayı çoktan göze almışlardır. Bu yüzden motivasyonları düşüktür. Hafta içi okul derslerinin yükünü de sırtlandıkları için hafta sonu dershaneye gelmek onlara ayrı bir külfet getirir. Bunun yorgunluğunu ve bıkkınlığını yüzlerinden anlamak mümkündür. Ama 12 sınıflar içinde son derece motive olmuş ve hayatının hiçbir günün dahi ziyan etmeyi göze alamayan öğrenciler de azımsanmayacak sayıdadır.
Öğrenci eğer mezun kalarak daha iyi çalışmayı düşünüyorsa 12. Sınıfta kendini hırpalamamalıdır. Bunun yerine liseyi bitirdikten sonra dershaneye giderek daha kaliteli bir hazırlık sürecine girmeyi tercih edebilirler.
Pandemi kavramı hayatımıza girdiğinden beri en çok hırpalanan ve mağdur edilen öğrenciler oldu. Okullarına gidemeyen, uzaktan eğitim almak zorunda kalan öğrenciler bir de üniversite sınavına girmek zorunda kaldılar. Bunun için gereken çalışmaları yapabilmek için gitmeleri gereken okullar ve dershanelere katılımları kısıtlandı. Zaman zaman da evden takip etmek zorunda kaldılar programlarını.
En zoru da pandemide mezun olmak oldu herhalde. Ne bir mezuniyet töreni, ne yıllık, ne de balo. Bunların hiçbirini yapamadılar, yaşayamadılar. Lisede okumanın en iyi zamanını yaşamaktan mahrum kaldılar. Üstelik bir de üniversite sınavına hazırlanmak zorundaydılar. Herkes evde on-line derslere girerken, onlar okula gittiler ve ders çalıştılar. Bunun karşılığında sınavdan iyi bir puan alıp güzel bir yükseköğretim programına yerleşebilecek olanlar, bu grubun en şanslı olanları oldu elbette. İstediği programa girmeyen öğrenciler için durum çok daha karmaşık bir hale geldi.
İstemedikleri bir mesleki programa girip üniversite okuyabilme; ya da 1 yıl daha hazırlanıp istedikleri programa girmek için çalışabilme seçenekleri arasında kaldılar. Bu ikinci seçenek, hem riskli hem de maddi olarak külfetlidir. Ne olursa olsun diyerek bir üniversite programına yerleşenler için üniversiten mezun olduktan sonra yaşanacak süreç çok güzel olabileceği gibi genelde çok zorlayıcı ve yıpratıcı bir hal alabilir. İşsizlik riski, bunların en çok görülen şeklidir.
Özellikle üniversiteden yeni mezun olanlar ve üniversiteye gitmek istemeyenlerde mevcut olan psikoloji işsizlik psikolojidir. Pek çok işyeri, tecrübe aradığı için okulu yeni bitirmiş bir kişiyi işe almaktan kaçınır. Oysa çalışmadan tecrübe edinmenin imkânsız olduğunu unutur. Bazı iş yerleri de özellikle az ücret vererek kaliteli iş güzü edinmek için okulu yeni bitirmiş kişileri işe almak ister. O zaman okulu yeni bitiren bireylerin daha hızlı iş bulmak adına; yeni mezun iş ilanları olarak yayınlanan ilanlara bakmalarında büyük fayda vardır.
Okulda okurken hedefleri ve idealleri olan öğrenciler, okul bitince gerçek hayatla yüzleşmek zorunda olan bireylere dönüşür. Yaptıkları pek çok iş başvurusu geri çevrildiğinde ruhsal çöküntü yaşarlar. Yeni mezun işsizlik psikoloji burada devreye girer. Hayaller ve gerçeklerin uyuşmaması sonucunda ya gerçek hayata adapte olup okudukları meslekten başka bir iş yapmaya ya da uzun bir zaman bekledikten sonra az bir ücretle mesleğini yapmaya razı olurlar.
Bazı mesleklerde hayaller ve gerçekler bir nebze olsa örtüşebilir. Hatta çok az da olsa bazı mesleklerde daha mezun olmadan iş bulmak mümkündür. Çünkü o meslekte talep çok fazladır. Bunların en başında gelen meslekler genelde Tıp alanında olan mesleklerdir. Atanamayan öğretmenlerin ve diğer memurların haberlerini herkes TV ekranlarından izlemiştir. O nedenle, mezun olduktan sonra işsiz kalmak istemiyorsanız; meslek seçimi yaparken bu gerçekler de göz önüne alınmalısınız. “Liseden sonra 1 yıl daha çalışıp keşke üniversitede daha çok tercih edilen bir mesleğin eğitimini alsaydım!” dememek için öncesinde çok iyi düşünmek gerekir.
Gülhane Akademi tecrübeli eğitim kadrosu ile öğrencilerin sınavlar için yeterli düzeye gelmesini sağlarken aynı zamanda doğru tercihlerde bulunmaları konusunda da her zaman doğru yönlendirmeler yapmayı hedefler. Siz de Gülhane Akademi bünyesinden sunulan eğitim hizmetlerinden faydalanmak için hemen iletişim sağlayabilirsiniz.